22 Nisan 2011 Cuma

HDR Fotoğraf Çekimi

HDR; belli bir teknik dahilinde çektiğimiz en az 3 fotoğrafı birleştirerek, fotoğrafta karanlık yer ya da patlamış ışık olmaksızın detayları öne çıkartmak için kullandığımız bir tekniktir. Şimdi çekim şartlarını ve tekniklerini inceleyelim.


HDR fotoğraf çekebilmek için elimizde fotoğraf makinesinin haricinde tripod ve fotoğrafı işleyebileceğimiz bir programımız olmalı.Çekeceğimiz fotoğrafların hepsinin sabit ve aynı açıda olması gerekir çünkü bütün fotoğrafları üst üste ekleyeceğiz, bu yüzden tripod kullanmamız gerek. En iyi sonucu alabilmek için RAW formatında çekmeye dikkat edelim.

Manzarayı seçtikten sonra çekim ayarlarını değiştirerek 3 tane fotoğraf çekeceğiz. Fotoğraflarımızda pozlama telafisini -2, 0 ve +2 olarak ayarlıyoruz ve her bir ayarda bir tane fotoğraf çekiyoruz.



Fotoğrafları çekerken makineyi yerinden oynatmamak için evvela otomatik netleme yapıyoruz daha sonra netlemeyi manuel'e alıyoruz. Eğer kablo ya da uzaktan kumanda yoksa çekim yaparken makineyi yerinden oynatmamak için geriye sayım moduyla 2 saniyeye ayarlayarak fotoğrafımızı çekiyoruz.

-2, 0 ve +2 değerlerinde çekilen 3 fotoğraf:
-2, 0, +2 (Büyütmek için tıklayın)

Çektiğimiz bu fotoğrafları raw editor, photomatix, ya da photoshop gibi programlarla birleştirebiliriz. Üstte çekilen 3 fotoğrafın birleştirilip HDR halini almış hali:

HDR Fotoğraf (Büyütmek için tıklayın)


Fotoğraflara Online Sitelerden Efekt Eklemek

Merhabalar. Online olarak yüklediğiniz fotoğraflara efektler uygulayabileceğiniz bir kaç siteyi paylaşalım.

1-) Yaklaşık 60 adet karenin içerisine kendi fotoğrafınızı ekleyebilirsiniz.

2-) Fotoğraflara çerçeve ve bazı efekler uygulayabileceğiniz türkçe ve kullanımı kolay bir site.

3-) Yüzlerce karenin içerisine kendi fotoğraflarınızı yapıştırabileceğiniz  geniş kapsamlı bir site.

4-) Bir çok efekt uygulayıp fotoğraflarda değişiklik yapabileceğiniz gayet başarılı bir online photo editor.

5-) Çerçeveler, fotoğrafınızı ekleyebileceğiniz kareler, sadece yüzünüzü ekleyeceğiniz hazır kareler, çerçeveler, takvim yapımı ve gif yapmak... Oldukça ayrıntılı bir site.

6-) Online photoshop sitesi. Fotoğraflarınızın üzerinde internet tarayıcınızla rahatlıkla oynayabilirsiniz.

9 Nisan 2011 Cumartesi

Fotoğraflarımıza Yansıma Ekleme

Şimdiki çalışmamızda fotoğraflarımıza yansıma ekleyeceğiz.


1- Evvela çalışmamızı açıyoruz. Yansımanın olmasını istediğimiz objeyi seçiyor ve ctrl + c ile kopyalıyoruz.



2- Ctrl + n ile yeni transparan bir sayfa açıyoruz ve kopyaladığımız yeri ctrl + v ile bu transparan sayfaya yapıştırıyoruz.



3- Image / rotate canvas / flip canvas vertical yaparak resmi ters çeviriyor ve kuleyi tekrar kopyalıyoruz.



4- Ters çevirdiğimiz objeyi resmimizde uygun yere yapıştırıyoruz ve opacity ayarını göz kararı düşürüyoruz. Silgi ile kulenin fazlalıklarını siliyoruz, yansımanın fazla uzun olmaması lazım. Hatta silginin opacitysini düşürüp kulenin aslına en uzak olan yerini hafifçe silebiliriz. Son olarak da sol taraftan "Blur tool"u seçerek yansımamızı bulanıklaştırıyoruz ve resmimiz hazır.



...Ve resmin son hali karşılaştırmalı olarak bu şekilde;


Photoshop'ta Göz Rengi Değiştirme

Merhabalar. Malum her fotoğrafçının kurtarıcısı, belki de fotoğraf makinesinden sonra en sevdiği şey, Photoshop... Bir netbook kullanıcısı olarak biraz mecburiyetten biraz da eski alışkanlıkları bırakamadığımdan hala cs2 kullanıyorum. Bu yüzden version farklılığını göz önüne almanız tavsiyesiyle göz rengi değiştirmeye başlayalım.


Uygulayacağımız teknik çok basit iki üç adımı içeriyor. Modelimiz Adriana Lima...

1- Arzuladığımız resmi photoshop ile açıyoruz.İşlemlere başlamadan ctrl+j yapıyoruz ve yeni layerla resmi çoğaltıyoruz.

2-Sol taraftaki magnetic lasso ile gözlerimizi seçiyoruz.



3-Seçtiğimiz bölgeyi mavi ya da yeşil, istediğimiz bir tonda boyuyoruz.



4-Sağ tarafta "normal" olan layer seçeneğimizi "soft light" durumuna getiriyoruz. Gözlerin tonunu beğenmediyseniz, açık ya da koyu olduysa boyarken kullandığınız tonu değiştirebilirsiniz.



 ...Ve çalışmamızın son hali hayırlı olsun.



4 Nisan 2011 Pazartesi

İSO, Enstantane, Diyafram

 Fotoğrafçılıkta kullanılan en önemli 3 terim ile devam edeyim:


Iso: Sensörün ışığa duyarlılığıdır. ASA olarak da adlandırılır. Genelde değerler 50, 100, 200, 400, 800, 1600... şeklinde artar. Diyafram ve enstantane gibi değerler değişmedikçe her artan iso değerinde makine öncekinin iki katı fazla ışık alır. Fotoğraf çekmek için ilk şartımızın ışık olduğunu göz önüne alırsak İso'nun fotoğraflarımız için önemi yadsınamaz.

Normal çekimlerde isonun en fazla 400 olarak ayarlanması tavsiye edilir (En azından ben daha fazla iso kullanmamaya dikkat ediyorum). Bunun nedeni fazla iso ile fotoğraflarımızda noise (kumlanma) etkisini görmemizdir. Bunun temel sebebi ise sensördeki fazla ısınmaya bağlı olarak pikseller arasındaki elektronik bir sorundur.

İki farklı iso değeriyle çekilmiş iki örnek;


ISO 100
ISO 3200


Enstantane: Sensörün önündeki perdenin açılıp kapanmasıyla sensöre düşen ışık miktarını belirler. Perdenin açılıp kapanması 30 saniyeden başlayıp 1/6000'lere kadar çıkar. Gece çekimlerinde ya da karanlık ortam çekimlerinde eğer durağan bir obje çekiyorsak kamerayı sabitlemek zorundayız. Zira fotoğrafımızın karanlık çıkmaması için pozlamayı uzatacağımızdan el titremesi ya da çekeceğimiz nesnenin hareketli olması konumuz için dezavantaj olacaktır. Bu yüzden tripod kullanmanızı tavsiye ederim.

Bunun yanında hareketli objelerde hareket duygusunu katmak isterken de uzun pozlamayı tercih etmeliyiz. Örneğin suya düşen bir damlayı çekerken enstantane değerini 1/200 civarında tutmamız yeterli olurken elinde çekiç ile sanatını icra eden bir bakır ustasının çekiç hareketini daha iyi anlatmamız için enstantaneyi daha düşük tutmalıyız.

Kendi çekimlerim olan 4 fotoğrafla sözlerimi örneklendireyim.

1/30 değerlerinde çekilen dönen bozuk para
15 saniyelik pozlamayla çekilen bir görüntü















Yüksek enstantanelerle çektiğim iki fotoğraf:


1/500
1/100










Diyafram: Basitce anlatmam gerekirse yine içerisinden ışığın geçtiği, açıp kapatabildiğimiz metal yapraklardan oluşan bir deliktir. f / değeriyle gösterilip, 1.4, 2, 2.8, 4, 5.6, 8, 11, 16, 22, 32, 64... şeklinde derecelendirilir. Bu numaralarla diyaframın açık ya da kapalı olma durumu ters orantılıdır. Numaralar ne kadar büyürse diyafram açıklığı o kadar azalır. Diyafram değerleri lenslere göre çeşitlilik gösterir.

Diyafram değer tablosu


Diyaframı ne kadar açarsak makineye aldığımız ışık arttığı gibi alan derinliğini de o kadar arttırırız. Bir nesneyi ön plana çıkartarak arka tarafı buğulamak istersek f değerini mümkün olduğunca düşürmeliyiz.

Çektiğim bir fotoğrafla bu duruma bir örnek:

Sokak lambası net ama arkadaki cami flu. F/5.6


2 Nisan 2011 Cumartesi

Filtreler

Merhabalar efendim. Madem dedim bu adresi aldım, uzun süredir de bekliyorum bari bir şeyler yazayım. Daha doğrusu öncelerde bir yerlerde yazdığım yazıları toparlayım bir araya getireyim, yenilerini ekleyeyim. Tabiiki ilk aklıma gelen de fotoğraf sanatıyla alakalı bildiklerim - bildiğimi düşündüklerim. Filtre konusuyla bismillah demeye karar verdim.

-Uv filtre: Şu ya da bu işe yarıyor demeyeceğim çünkü nerdeyse kimse bir işe yaradığı için kullanmaz(uv ışınlarını süzmek felan), genelde lens camını korumak için takılır. Toz, darbe, parmak izi için lens camı zarar göreceğine filtre zarar görsün diye düşünülür.


UV Filtre Kullanılmadan
Uv Filtre Kullanılarak















Circular Polarizer Filter: Kısaca Cpl dediğimiz polarize filtrenin önemli iki güzelliği var; ilk olarak bulut fotoğraflarını güzel çıkartıyor. Bu filtreyi taktığınızda filtreyi manuel netleme yapar gibi çevirebiliyorsunuz böylece gökyüzünün mavisinin tonunu değiştirebiliyor ve bulutları daha güzel gösterebiliyorsunuz.

 
Fark gayet açık
Aynı filtrenin ikinci güzelliği de suyun içindeki bir şeyi çekerken suyu daha berrak ve daha az yansımayla çekiyor. Ayrıca camın arkasından bir şey çekerken camdaki yansımayı düşürüyor, daha net fotoğraf çekme imkanı sağlıyor. Tabi bu filtrelerin fotoğrafın kalitesini az da olsa düşürdüğüne inanılıyor ama kalitede ayırt edilecek ölçüde bir fark olmuyor.

Polarize filtre kullanılmadan
Polarize filtre kullanılarak

Gelelim örneklerle sudaki netliğe;


Polarize filtresiz








Polarize filtre ile

ND filtre: Gelelim Neutral Density filtreye. Bu filtre de ışığın şiddetini azaltır ve gündüz çekimlerinde uzun pozlama ile kullanılır.Yani gündüz çekiminde bir arabanın hareketini anlatmak istesek, ışık çok olduğundan ve uzun pozlama yaptığımızdan muhtemelen bembeyaz bir fotoğraf çekmiş oluruz. ND filtre burda devreye giriyor ve ışığımızı azaltıyor dolayısıyla uzun pozladığımızda beyaz patlaması yaşamıyoruz.

Göl, akarsu ve şelale tarzı yerlerin bu filtre vasıtasıyla uzun pozlama ile çekilmesi sonucunda gayet başarılı fotoğraflar çıkar.

ND2'den başlayıp ...ND4096, ND8192 diye liste uzayıp gidiyor. ND2 filtrenin ışık geçirgenliği %50 iken ND4 filtrenin geçirgenliği %25tir. Bu filtrenin kullanıcıları genellikle ND8 yani %12.5 geçirgenini kullanırlar. Buyrun ND filtre ile çekilmiş iki fotoğraf;



İlk yazıma burda son vereyim. Umarım yardımcı olabilmişimdir.